Olay, tehlike ve felaket (afet) arasında belirgin bir fark vardır. Doğal bir olay (jeolojik veya
iklimsel olabilir) basit olarak doğal bir oluşumdur. Tehlike ise (jeolojik veya başka çeşit
olabilir) insan yaşamı veya malına gelebilecek potansiyel tehlike veya risktir. Bir felaket
ise tehlikenin farkına varılması ile ortaya çıkar. Tanaka (1981) aşağıdaki şekilde bir analoji
yapmaktadır: "Kırsal kesimdeki (insanların yaşamadığı bir yerde) bir deprem sismik bir
olaydır. İnsanlar bu arazi parçasını temizleyip bir fay veya bataklık kenarını yerleşime
açtıklarında sismik bir tehlikeyi başlatmış olurlar. Bu alanda deprem meydana geldiğinde
yapılar yıkıldığında ve bunun sonucunda da can kaybı oluştuğunda ise, sismik bir felaket
ortaya çıkmış olur.
Deprem, sel baskınları vb. olaylar doğal süreçlerdir ve hiç bir tehlikeleri yoktur (bunlar
milyonlarca yıldan beri olmaktadır). Ancak, insan faaliyetlerinin ve doğal olayların
birlikte oluştuğu alanlara insanların yeteri derecede önem göstermemeleri veya bu
alanları ihmal etmeleri bu tür doğal süreçlerin tehlikeli olmalarına neden olmuştur.
Gelecekte insanların jeolojik tehlike olabilen jeolojik olaylardan korunmaları ümit
edilmektedir. Tehlikeli olabilecek jeolojik işlevler 6 ana başlık altında toplanabilir: a)yer
(toprak) kaymaları ve şişen zeminler, b)sel baskınları, c)sahil erozyonu ve tsunamiler,
d)depremler, e)yer çökmesi ve f)volkanik faaliyetler.